Serotonin sendromu, santral sinir sisteminde ve periferde bulunan serotonin reseptörlerinin aşırı uyarılmasıyla gelişen bir durumdur. Doktorun önerdiği ilaç dozlarının aşımıyla vücutta yüksek oranda serotonin depolanmasıyla ortaya çıkmaktadır. Vücutta serotonini düzenlemek amacıyla alınan ilaçlar ve diğer ilaçlar birlikte kullanıldıklarında, serotonin düzeyleri karıştırılabilir. İlaçların yan etkisi diyebileceğimiz bir durumdur. Hafif şiddetlerde yaşanabileceği gibi, hayatı tehdit edecek düzeylerde gelişme gösterebilir.

Semptomlar arasında kontrol dışı kas spazmları, ajitasyon, ateş, hipotami, terleme, karmaşa, hiperaktif refleksler, titreme, taşikardi gibi belirtiler gösterilebilir. Rahatsızlığın şiddetinin artması halinde kas yıkımları meydana gelebilir. Kas yıkımlarında kaslardan çıkan mioglobin adlı toksik maddelerin sebep olduğu rabdomiyoliz denilen böbrek hasarı meydana gelir. Bu şekilde gelişen böbrek hasarları ölüme kadar gidebilir. Serotonin sendromunun şiddetli yaşanması durumunda düzensiz kalp atışları, nöbetler ve bilinç kayıpları görülebilir.

Bu durumdaki kişiler mümkünse buna sebep olan ilacı kesmelidir. Meydana gelen belirtileri doktorunuza bildirerek, gerekenlerin yapılmasını sağlayınız. Bu rahatsızlığı teşhis edebilecek bir laboratuvar testi yoktur. Bunun kendine özgü bir tedavisi de bulunmamaktadır. Hastanın durumu, fiziki muayenesi ve belirtiler göz önüne alınarak teşhis konulmaktadır. Hastanın kullandığı tüm ilaçlar ve aldığı gıdalarda sorgulanmalıdır. Meydana gelmiş olan semptomların gelişimi değerlendirilmelidir. İlaçların kesilmesi ve gerekenlerin yapılmasıyla, genellikle 24 saat içinde semptomlarda gerileme yaşanmaktadır. Ancak bazı ilaçların etki süresi uzun olması ve yarılanma ömrünün uzun olması sebebiyle bu süre biraz daha uzayabilir.